[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

27 Temmuz 2013 Cumartesi

guguk kuşları


Bu kadar fazla haber almak istemiyorum, bu kadar çok kanaat, aydınlanma...
Kaldırabileceğimden çok acı var. Çünkü kötülükten çok etkileniyorum. İyilikten kötülükler kadar etkilenmez olduk. Kurduğum cümlede bile refleksel olarak birini tekil birini çoğul yazdım. Gerçi benim için iyilik bir bütün. Sanırım kötülük de öyle en çok da hareket halindeyken. Ama iyilik var oluş olarak kafamda bir bütünlük arzediyor en azından. Onu göremez olduk hatta, söz edemez... Elimin uzanamayacağına da hüzün beslerim ama elimin uzanabileceğinden yana takatimi emecek şekilde kötülükten haberdar olmaktan yoruldum. Az evvel biraz dışarıda yürürken guguk kuşlarının sesini duydum ve çiçekli merdivenlerin önünden geçtim. Ninemin kerpiç evindeki çocukluğumun sağlam kalan imgeleri bunlar, nicedir bana kendini hatırlatma fırsatı bulamayan. Ne zaman bir guguk kuşu ötüşü işitsem kalın gövdeli kerpiç duvarların ortasından açılmış pencereden, incir ağaçlarını seyrettiğim o anlara giderim. Bu gün orada kalmak istiyorum.