Merhamet Kirliliği?!.

Düşündüklerimi layıkıyla ifade edebileceğimi sanmıyorum, yanlış ve eksik anlaşılmam bu yüzden hayli büyük bir ihtimal ki zaten bazı kısımlarda anlaşılmayı da beklemiyorum. O kısımlara hiç girmeyeyim. Ama iki satır not düşmek istiyorum yine de. Varlığını milliyetçi algı ve milli kamuflajlı (pek çok defa özelleştirilmiş) menfaatler güdümü üzerine kurmuş ve bu pratik üzerinden her dönem farklı güruhları da değirmenine katarak, insanları öğüte öğüte ilerleyen, farklı fikirlerden, inançlardan, ırklardan insanlara tümör muamelesi yapıp, on yıllardır kendi sınırları içindeki insanlara sistematik olarak farklı kılıflar altında kan kusturan resmi bir sistemden neden ve nasıl bir yardım talep ediliyor? Çaresizliğin acısıyla kıvranıp, haklı sebeplere dayanan öfkeyle haykırıp söylenenleri anlıyorum ama resmi devletten sınır ötesi bir yardım beklemek ya da talep etmek gerçekten benim zihnimde makul bir yere tekabül etmiyor. Makul kelimesi yetersiz kalıyor aslında burda. Vakardan bahsetmek istesem de olmaz çünkü ölen ben değilim. Ama şu sıra bunca aşağılık olay, bunca izan tutulmalarımız arasında konuşmakta, yazmakta zorlanıyorum. Gerçekten bir barış süreci varsa, (ki bunun nitelendirilmesi de yine resmi kurumların tekeline düşmüş gibi) onun yıpranmış ilmeğini, Kobane hakkında beklenti ve taleplerin tekinsiz ucuna düğümlemek ne kadar makul diye mırıldanırken buluyorum kendimi. Bu dünyada insan olmanın iç burkuntusu giderek büyüyor sadece. Şu da var ki, yaşanan zulümler kadar, su zehirlenmesi gibi, merhamet(imisi) kirliliği de vicdanlarımızın ozonunu deliyor bence. Herkes ne kadar merhametli, ne kadar duyarlıyız! Merhamet de popüler kültürün nesnesi olmuş gidiyor. Açık büfe gibi duyarlılıklardan duyarlılık beğeniyoruz. Duyarlılık obezitesi çağın vebasıdır belki. Kalbim mi taşlaştı acep diye yokluyorum kendimi ama dediklerim öyle bir yerden doğmuyor. Kendi adıma bundan eminim. Merhamet kirliliği ifadesini açın derseniz pek detaylanıramam şuan ama benzerini sezenlerin anlayacağını düşünüyorum. İsteyen buna aktivizmi de eklesin. Matematikte iyiyiz hepimiz ne de olsa, konu hele vicdansa!