Bazen yer çekimini kendi aleyhime çevirmek için elimden geleni yapıyorum.
Dün akşam tabanvayla katedilecek bir saatlik bir yolda sırt çantam neden
normalden daha ağır diye düşünüyordum. Meğer evvelsi günden çelik
bisiklet zincirini çantada unutmuşum:) Tek başına pek ağır değil ama,
zaten pc, kitap, defter derken hayli ağırlaşmış çantam için hayli trajik
bir yük. Allahtan yol üstündeki leylak kokuları elimden tuttu biraz.
Yine de henüz belim olmasa da ben kendime fıtık oldum diyebilirim. Yol
boyunca kendi kendime güldüm. Hayatım boyunca aksesuar olarak çanta
taşıyan bayanları nasıl anlayamadıysam evet onların da beni anlamasını
beklemiyorum:)
***
Az evvel
atlı bir polis şehrin göbeğinde, dört yolun ortasında beyaz bir arabayı
durdurdu, kenara çekip, attan hiç inmeden sürücüye ceza yazdı. Hemen
önünde bir adam da bisikletinin söktüğü tekerleklerini arabasının
bagajına koyduktan sonra, bisikletin iskeleti arabanın koltuklarına
zarar vermesin diye yere bir bez serip bisikleti kundaklar gibi sarıp
arabaya yerleştirip gitti. Kafası karışık moderen şehir alemsin. Bu
kadar şehir kaosunda o güzelim uzun bacaklı İngiliz atı da çok
yaşamıyordur muhtemelen... Dilsizmütercim