[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

7 Şubat 2013 Perşembe

Sevinçcikler


Görece küçük şeylerden mutlu olmak büyük bir nimet. Varlığımda hoşnut olmadığım onca şeyin yanında sahip olduğum bu imkan, yüzdeki ben gibi duruyor ruhumda. Tren istasyonunun saçağı altında otobüs beklerken, yaşlı bir adamın peronda bekleyen trene yetişme telaşesini arkasından seslenen makinist teskin ediyor. Acele etmene gerek yok, tren henüz kalkmıyor, ben daha burdayım, diyerek. Üşenip söylemese adamcağız yok takatiyle ayağını sürüye sürüye koşmaya devam edecek. Ama öyle olmuyor, beraber ufak bir sohbet eşliğinde yavaşça yürüyorlar. Sadece bu ana şahit olmak bile gözümdeki buğuyu kuruluyor, iliklerime işlemiş soğuğu biraz olsun kırıyor. Şükür. Hayatta varlığını evvelindeki acıları unutturakcak kadar uzun ve başka bir mahzunlukla bölünmeyen bir mutluluk bilmiyorum. Sanırım evvelindeki üzerinde onca emeğim ve kusurum olan acıyı unutturacak kadar büyük bir mutlulukla bir beşer olarak karşılaşmak da istemem. Bu yüzden her gün takat yettiğince küçük eşelemelerle bulabildiğimiz tebessümleri bölüşmek gerek sanırım.