[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

14 Nisan 2013 Pazar

Bi Dur, Bi Farket!



Nicedir ana dilim dışındaki mecburi çalışmalarım ve muhtelif sebepler yüzünden ağız tadıyla bir şeyler yazamadım "kendi" dilimde. Gerçi bunca teknolojiyle donanmış iletişimziliğe karşın, hayli ironik bir şekilde hayatımda bu sene yazdığım kadar mektup yazmamıştım. 21. yüz yılda her gün posta kutusunu merakla kontrol etmenin bünyede uyandırdığı hissi tarif için başka bir yazı yazmalıyım. Tabi sistemlerin içeride zoraki de olsa varlıklarını demlenmeye, mayalamaya maruz bıraktığı kıymetli insanların bereketli seslenişlerine kulak olmak da cabası. Sosyal hayatta yaşanan pek çok harakiriye rağmen, selamın bozuk para modunda kolay harcanabilir olduğu şu demlerde, katıksız bir merhabanın hala çok kıymetli olduğu ceza evlerini belki bu kısa notum vesilesiyle birkaç kişiye daha hatırlatabilirim. Belli mi olur... Sanırım bu mektuplar diğer alanlarda yazma iştiyakımı az çok bastırıyor. Yine de ağrıyan aklımın, parmaklarımın bu hali özlediğini hissediyorum. Aslında eski mekandan buraya, dayatılan reklamlar yüzünden taşınma süreci esnasında umud ettiğim şey; internetin hoyrat bir kara deliğe dönüşen bu iktibaslar yığınına katkıyı asgariye indirip, kendi notlarımı mütevazi bir şekilde paylaşmaya ve aslında taşınma ve alternatif sosyal paylaşım yollarının yaygınlaşması sebebiyle eskiye nazaran ıssızlaşan bu mekanda daha çok kendim için ileride, dönüp zihnen satırların altını yeniden çizebileceğim bir arşive devam etmekti ama görünen o ki, şu sıra bunu başaramıyorum.Yine de, az da olsa varlığımda iz bırakan bazı şeyleri burada mırıldanmak bile ruhumla ana dilim arasındaki bağın bünyemde doğruduğu susuzluğa iyi geldiğini söylemeliyim. Sokaklarında ana dilimin konuşulmadığı bir beldede isteğimden çok daha uzunca yaşamanın verdiği tüm yorgunluklara rağmen, ana dili sistematik bir şekilde yasaklanan, bu imkandan çocukluğundan itibaren pek çok asimilasyon pratiği sebebiyle mahrum kalan insanlarla en azından bir miktar empati kurma imkanını bana sağlaması sevindirici bir kazanım olsa gerek. Neden bilmem yukarıdaki çalışmayı görünce bunlar geldi aklıma. Dilsiz...