İfade Özgürlüğünün önünde bir engel teşkil eden “Halkı Askerlikten Soğutma” (TCK 318) kanun maddesine ve ”yeni” haline karşı itirazımız var. Bir kanun ile ifade özgürlüğü “suç” haline getirilemez. Kışla’nın dışı kışla değildir. Yüksek sesle HAYIR diyeceğiz.
TARİH: 13 Mayıs Pazartesi - SAAT: 17:00 -
YER: Çağlayan Adliyesi, C Kapısı önü – İstanbul - İLETİŞİM: askeregitmeyin@outlook.com
Vicdani retçi avukat üyemiz Mehmet Ali Başaran, 13 Mayıs Pazartesi, saat 17:00′de Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde, en az 100 kişilik “TCK 318 ve bu konudaki yeni düzenlemeye karşı” bir sivil itaatsizlik eylemi yapmayı öneriyor.
YER: Çağlayan Adliyesi, C Kapısı önü – İstanbul - İLETİŞİM: askeregitmeyin@outlook.com
Vicdani retçi avukat üyemiz Mehmet Ali Başaran, 13 Mayıs Pazartesi, saat 17:00′de Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde, en az 100 kişilik “TCK 318 ve bu konudaki yeni düzenlemeye karşı” bir sivil itaatsizlik eylemi yapmayı öneriyor.
TCK 318 ve 4. Yargı Paketindeki Düzenlemeye Karşı
SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMİ İÇİN ÇAĞRI
TCK 318, bugüne kadar pek çok Barış İçin
Vicdani Red / Kadın ve Vicdani Red grubu üyesinin de yargılandığı,
“düşünce ve ifade özgürlüğü”ne karşı anti-demokratik militarist bir
kanun. Başaran, her kesimden en az 100 insanın,
tektipleşmeden kendi bakış açısıyla “askerlikten soğutacak” birer cümle
hazırlamalarını ve peş peşe bunların kamusal alanda okunmasıyla sivil
itaatsizlik suçu (!?) işleyerek kamuoyunun ilgisini konuya çekmeyi
öneriyor.
Bu sivil itaatsizlik eylemine katılmak
isteyenler ve organizasyonuna katkı verebilecekler, cümlelerini,
cümleleri ile birlikte 13 Mayıs saat 17’de eyleme bizzat katılıp
katılamayacaklarını yazsınlar lütfen.
Önceden (askere gitmeyin) cümlesini
tektipleşmeden kendi bakış açınıza göre tamamlayıp gönderirseniz, basın
bülteninde cümleler ve yazarları alt alta kullanılacaktır.
İstanbul dışında olanlar
ve herhangi bir nedenle sivil itaatsizlik eylemine gelemeyecekler de
cümlelerini gönderebilir. Onların cümleleri de basın bülteninde yer
alacak ve gönüllü tiyatrocu arkadaşlarımız tarafından söz konusu sivil
itaatsizlik eyleminde okunacaktır.
Ayrıca bu sivil itaatsizlik eyleminde
TODAP’dan (Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği) bir üyemiz ya
da bir psikiyatrist ya da psikolog bir üyemiz de konuya dair kendi
disiplininden bir bildiriyle ek katılım yaparsa etkileyici olur (Mehmet
Atak’ın Herkes Bebek Doğar davasındaki izahatnamesi içinde yer alması
için, Prof. Cengiz Güleç, tıp literatüründe, birine iradesi dışında bir
şey yaptırmanız için o insanın mental redartasyon, embesilite ya da
şizofreni dahlinde olması gerektiği dolayısıyla TCK 38′in tüm toplumu bu
üç tanımdan birine dahil ettiği açıklamasını yapmıştı).
Dördüncü yargı paketinde, TCK 318
(Askerlikten Soğutma) bir suç olarak muhafaza edilerek, düşünce ve ifade
özgürlüğü hakkı ihlal edilmeye devam ediliyor. Sadece iradesi dılı
“soğutulacak” kesim, “halk”tan, “akerlik yükümlüleri”ne daraltılıyor.
Avukat Yasemin Öz, mevcut ve önerilen maddeleri gönderdi:
Halkı askerlikten soğutma suçu MADDE 318.
- (1) Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya
telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar
hapis cezası verilir.(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza
yarısı oranında artırılır.
Önerilen hali;
MADDE 13- 5237 sayılı Kanunun 318 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“(1)
Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine
katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde
teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası
verilir.”
İfade Özgürlüğünün önünde bir engel teşkil
eden “Halkı Askerlikten Soğutma” (TCK 318) kanun maddesine -ve
düzenlenmek istenen benzeri- ”yeni” haline karşı itirazımız var. Bir
kanun ile ifade özgürlüğü “suç” haline getirilemez. Kışla’nın dışı
kışla değildir. Yüksek sesle HAYIR diyeceğiz. Kısa ve öz bir biçimde “karşı çıkış”
cümlenizi kurun ve bize isterseniz askeregitmeyin@outlook.com mail
adresi ile isterseniz aşağıdaki formu doldurarak gönderin. O gün bizzat meydanda olamayacak katılımcıların cümlelerini kendileri adına bir arkadaşımız okuyacaktır. Zorunlu askerliği eleştirmeye dahi tahammül edemeyen zihniyete karşı çıkış cümlenizi kurun, bu tepkiye sizde katılın!
Dilsiz: Askere gitmeyin çünkü bu; en başta kendinize karşı, kendi
düşmanınız olarak cephe almaktır ve Habil’den çok Kabil’e yakın
olmaktır.