[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

29 Nisan 2013 Pazartesi

http://www.askeregitmeyin.com/eyleme-katilin/


slayt3

İfade Özgürlüğünün önünde bir engel teşkil eden “Halkı Askerlikten Soğutma” (TCK 318) kanun maddesine ve ”yeni” haline karşı itirazımız var. Bir kanun ile ifade özgürlüğü “suç” haline getirilemez. Kışla’nın dışı kışla değildir. Yüksek sesle HAYIR diyeceğiz.

TARİH: 13 Mayıs Pazartesi - SAAT: 17:00 -
YER: Çağlayan Adliyesi, C Kapısı önü – İstanbul - İLETİŞİM: askeregitmeyin@outlook.com

Vicdani retçi avukat üyemiz Mehmet Ali Başaran, 13 Mayıs Pazartesi, saat 17:00′de Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde, en az 100 kişilik “TCK 318 ve bu konudaki yeni düzenlemeye karşı” bir sivil itaatsizlik eylemi yapmayı öneriyor.

TCK 318 ve 4. Yargı Paketindeki Düzenlemeye Karşı 
SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMİ İÇİN ÇAĞRI

TCK 318, bugüne kadar pek çok Barış İçin Vicdani Red / Kadın ve Vicdani Red grubu üyesinin de yargılandığı, “düşünce ve ifade özgürlüğü”ne karşı anti-demokratik militarist bir kanun. Başaran, her kesimden en az 100 insanın, tektipleşmeden kendi bakış açısıyla “askerlikten soğutacak” birer cümle hazırlamalarını ve peş peşe bunların kamusal alanda okunmasıyla sivil itaatsizlik suçu (!?) işleyerek kamuoyunun ilgisini konuya çekmeyi öneriyor.

Bu sivil itaatsizlik eylemine katılmak isteyenler ve organizasyonuna katkı verebilecekler, cümlelerini, cümleleri ile birlikte 13 Mayıs saat 17’de eyleme bizzat katılıp katılamayacaklarını yazsınlar lütfen.
Önceden (askere gitmeyin) cümlesini tektipleşmeden kendi bakış açınıza göre tamamlayıp gönderirseniz, basın bülteninde cümleler ve yazarları alt alta kullanılacaktır.

İstanbul dışında olanlar ve herhangi bir nedenle sivil itaatsizlik eylemine gelemeyecekler de cümlelerini gönderebilir. Onların cümleleri de basın bülteninde yer alacak ve gönüllü tiyatrocu arkadaşlarımız tarafından söz konusu sivil itaatsizlik eyleminde okunacaktır.

Ayrıca bu sivil itaatsizlik eyleminde TODAP’dan (Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği) bir üyemiz ya da bir psikiyatrist ya da psikolog bir üyemiz de konuya dair kendi disiplininden bir bildiriyle ek katılım yaparsa etkileyici olur (Mehmet Atak’ın Herkes Bebek Doğar davasındaki izahatnamesi içinde yer alması için, Prof. Cengiz Güleç, tıp literatüründe, birine iradesi dışında bir şey yaptırmanız için o insanın mental redartasyon, embesilite ya da şizofreni dahlinde olması gerektiği dolayısıyla TCK 38′in tüm toplumu bu üç tanımdan birine dahil ettiği açıklamasını yapmıştı).

Dördüncü yargı paketinde, TCK 318 (Askerlikten Soğutma) bir suç olarak muhafaza edilerek, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı ihlal edilmeye devam ediliyor. Sadece iradesi dılı “soğutulacak” kesim, “halk”tan, “akerlik yükümlüleri”ne daraltılıyor.

Avukat Yasemin Öz, mevcut ve önerilen maddeleri gönderdi:
Halkı askerlikten soğutma suçu MADDE 318. - (1) Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.

Önerilen hali;
MADDE 13- 5237 sayılı Kanunun 318 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“(1) Askerlik hizmetini yapanları firara sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.”

İfade Özgürlüğünün önünde bir engel teşkil eden “Halkı Askerlikten Soğutma” (TCK 318) kanun maddesine -ve düzenlenmek istenen benzeri-  ”yeni” haline karşı itirazımız var. Bir kanun ile ifade özgürlüğü “suç” haline getirilemez.  Kışla’nın dışı kışla değildir. Yüksek sesle HAYIR diyeceğiz. Kısa ve öz bir biçimde “karşı çıkış” cümlenizi kurun ve bize isterseniz askeregitmeyin@outlook.com mail adresi ile isterseniz aşağıdaki formu doldurarak gönderin. O gün bizzat meydanda olamayacak katılımcıların cümlelerini kendileri adına bir arkadaşımız okuyacaktır. Zorunlu askerliği eleştirmeye dahi tahammül edemeyen zihniyete karşı çıkış cümlenizi kurun, bu tepkiye sizde katılın!

Dilsiz: Askere gitmeyin çünkü bu; en başta kendinize karşı, kendi düşmanınız olarak cephe almaktır ve Habil’den çok Kabil’e yakın olmaktır.