[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]
12 Haziran 2013 Çarşamba
Çekirdeğini öldüren meyveler...
Neredeyse herkes kin ve öfkenin bir başka ucundan tutmuş ondan parçalar koparıp koparıp karşısında konumlandırdığı "ötekine" fırlatıyor. Ne iktidar hırsıymış, ne on yıllardır yapılamayan devrimin bitmek bilmez hortlamasıymış arkadaş. Hükmetme, gücü elinde tutma açlığının doymazlığından gına geldi. İktidarların da, devrimlerin de şerlerinden Rabbe sığınıyorum. İkisinden de beriyim. Baştan hüs/z/nü zan ettiğim, meydandaki sembolik yanyanalıktan çok, kin ve kibrin çoğalarak var olduğu ve birbirine sürtünerek keskinleştiğine şahit oluyorum. Evet, şiddeti ve inadı bir taraf tetiklemiş olabilir ama devamından itidalden uzak tüm taraflar sorumlu maalesef. Geri adım atma erdemini haksızken bir taraf göstermiyorsa, haklı taraf bu erdemi kuşanmalı çünkü canlar yanıyor, sivil halk zarar görüyor. Geri çekilemiyorsanız yana çekilin. Amerika'da bildiğim kadarıyla yetmişlerden itibaren Kürtaj Karşıtı, kendilerini ProLife diye adlandırıp, güya doğmamış bebeklerin yaşama hakkını savunurken, Kürtaj Kliniklerini bombalayıp, kürtaj yapan doktorları öldüren grupların hikayesinden bir şeyler öğrenmiştim ama çabuk unutuyorum. Umud etmenin çoğu zaman görüş alanını bulanıklaştırmasından doğan muzdariplikle bir gün aklımın, ruhumun umud eden melekelerini kesip atacağım sanırım.