Duruşunu ideolojik karşıtlık üzerinden konumlandıran toplumlar olarak daha çok çekeriz. Kimse askeri ücret vs sebebiyle böyle yürüyor mu, hayır. Evet, gaz alış verişi karşılıklı hafiflediyse, müzmin karın ağrılarımıza ne zaman dönüyoruz? Artık hayatında hiç eyleme katılmamış vatandaşlarımızın da askerlik anısı gibi anlatacağı eylem anıları var. Olan teflon tavalarına oldu. Neyse Taksimdekinden değil başka bir yerde, başka bir hükümet zamanı dikilen Avm'den yenisini alırsınız. Nasıl olsa tarihi mezarlıkları bile düzleyip restoran yapan bir "medeniyetimiz" var. Eskiden doğum günü kutlamayı sorgularken şimdi küçük çocuklarına alevli, konfetili mekan kapatan komşularım sizi de muhtemelen aynı mağazada görmek mümkün.
*Buarada yazdığım bir şeyi düzelteyim. Düşünce alışkanlığı olarak askeri ücret için yürümeyi örnek verdim ama bunun da bir şeyi değiştireceğini sanmıyorum artık. Çünkü neye müstehaksak onu yaşıyoruz. Askeri ücretin yükseltildiği beldeleri de görüyoruz. İlerde bizde de yükselir ne olacak. O ücreti alan insan hayatının merkezine neyi koyuyor o önemli. Daha fazla harcayıp, daha fazla borçlanan, tüketimi merkeze koyan bir toplum olduktan sonra sirkülasyonun artması zaten sistemin de işine gelir. Hepimizin kendi özüne bakması lazım sanırım...
***
Dünün masum çocuğundan, atanamayan öğretmenlerden bile sivil insanlara böylesi gaddarca saldıran varlıklar üreten sistem: polis devleti. Şimdi gaz bombası ihaleleriyle evrim halkasında ilerleme kat etmiş ama yeni bir şey olmadığını söylemek lazım. Hükümet değiştiğinde de başka bir hükümet tanrısının adıyla insanları öğütmeye devam edecek maalesef.
***
Yaşananları içselleştirdiğim filan yok, her zamanki hazımsızlığım devam ediyor ama olanları ilk defa yasanıyormuş gibi lanse edip tepki verenler daha cok dünde yaşananlara kör, sağır, dilsiz olanlar. Başka bir etiket altında yasandığında da yine eski koda dönme ihtimali ağırlıklı olanlar. Onlardan da beriyim.
