Foto muhabiri ALİ ÖZ sayfasında not düşmüş: FOTOĞRAF:DENİZ TEZTEL
12 Eylül'de 'Tek Tip' protestoyu dünyaya duyuran Deniz Teztel'in cenazesi malesef bir avuç sevenleri tarafından kaldırıldı. Sevgili Deniz'in bir fotoğrafının bile olmadığı törende basından ve mücadele arkadaşlarından neredeyse hiç kimse yoktu. Bu ülkede malesef Vefa bir semtin adı... Medyatik ve popüler olmadıkca insanın adı yok...
---
12 Eylül mahkemelerinin en yakın tanıklarından, duruşmaları yıllarca izleyip haber yapan gazeteci Deniz Teztel bu sabah hayatını kaybetti.
Mesleğe 1980 yılında Türk Haberler Ajansı'nda muhabir olarak başlayan ve Cumhuriyet ile Güneş gazetelerinde uzun yıllar çalışan Teztel, 12 Eylül darbesinin duruşmalarını izlemiş, hatta gazeteci olarak takip ettiği duruşmalarda “örgüt üyesi olmakla” suçlanıp tutuklanmıştı. Teztel Nokta ve Güncel Hukuk dergilerinde de çalıştı.
“Hak ihlallerini yazma, bırakalım”
Bu davayı gazeteci olarak izleyen ve haber yapan Teztel, örgütle ilişkisi bulunduğu suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Direktörü Peter Galliner, Başbakan Süleyman Demirel’e yazdığı 18 Aralık 1991 tarihli mektupta, altı aydır tutuklu bulunan Teztel’in serbest bırakılmasını istemişti:
“Güneş Gazetesi İnsan Hakları Servisi Yönetmeni gazeteci Deniz Teztel'in durumundan kaygılıyız. Teztel, 28 Haziran’da gözaltına alındı ve o günden bu yana mahkemeye çıkarılmadı. Avukatları Teztel hakkında hiçbir yazılı suçlama bulunmadığını bildirdiler. Öğrendiğimize göre polis, Teztel’in insan hakları ve işkence konusunda yazılar yazmaktan vazgeçmesi durumunda koşullu olarak serbest bırakılacağını bildirdi.”
“Teztel Dev-Sol örgütü üyeleri arasında bağlantı kurmakla suçlanıyor. Teztel, 1980'den bu yana çeşitli haber ajansları ve gazetelerde yazmıştır. O dönemdeki bütün siyasi davaları izlemiş ve bu konuda uzmanlaşmıştır. Gazetecilik mesleği çerçevesinde, cezaevlerindeki durumlarını öğrenmek için tutuklu ve hükümlülere mektuplar yazmış, ancak hiçbir şekilde yasadışı bir örgütün üyeleri arasında bağlantı görevi yapmamıştır.”
Mesleğe 1980 yılında Türk Haberler Ajansı'nda muhabir olarak başlayan ve Cumhuriyet ile Güneş gazetelerinde uzun yıllar çalışan Teztel, 12 Eylül darbesinin duruşmalarını izlemiş, hatta gazeteci olarak takip ettiği duruşmalarda “örgüt üyesi olmakla” suçlanıp tutuklanmıştı. Teztel Nokta ve Güncel Hukuk dergilerinde de çalıştı.
“Hak ihlallerini yazma, bırakalım”
Bu davayı gazeteci olarak izleyen ve haber yapan Teztel, örgütle ilişkisi bulunduğu suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Direktörü Peter Galliner, Başbakan Süleyman Demirel’e yazdığı 18 Aralık 1991 tarihli mektupta, altı aydır tutuklu bulunan Teztel’in serbest bırakılmasını istemişti:
“Güneş Gazetesi İnsan Hakları Servisi Yönetmeni gazeteci Deniz Teztel'in durumundan kaygılıyız. Teztel, 28 Haziran’da gözaltına alındı ve o günden bu yana mahkemeye çıkarılmadı. Avukatları Teztel hakkında hiçbir yazılı suçlama bulunmadığını bildirdiler. Öğrendiğimize göre polis, Teztel’in insan hakları ve işkence konusunda yazılar yazmaktan vazgeçmesi durumunda koşullu olarak serbest bırakılacağını bildirdi.”
“Teztel Dev-Sol örgütü üyeleri arasında bağlantı kurmakla suçlanıyor. Teztel, 1980'den bu yana çeşitli haber ajansları ve gazetelerde yazmıştır. O dönemdeki bütün siyasi davaları izlemiş ve bu konuda uzmanlaşmıştır. Gazetecilik mesleği çerçevesinde, cezaevlerindeki durumlarını öğrenmek için tutuklu ve hükümlülere mektuplar yazmış, ancak hiçbir şekilde yasadışı bir örgütün üyeleri arasında bağlantı görevi yapmamıştır.”
Haberin tamamı için: http://www.bianet.org/bianet/insan-haklari/150132-gazeteci-deniz-teztel-i-kaybettik