Dilsiz: Bazı haber sitelerinde domuz etinin reyonlarda satılması iznine tepkiler yağıyor. Hayret ediyorum. Bir yandan da domuzlar en azından insan soyunun bir kısmının şerrinden muaf kalabiliyorlar diye sevinesim geliyor ama eminim meselenin perde arkasında durum öyle de değildir. Bir mümin olarak, Müslümanlar neden tepki gösteriyor anlayamıyorum. Benim yaşadığım rahatsızlık insanlara Domuz etinin habersiz yedirilmesi. Açıkçası yabancı ülkelerde et alırken daha güvenli hissediyorum çünkü her tür serbest olduğu için satıcılar gizleme ihtiyacı duymuyorlar. Hassasiyet sahibi biri ricada bulunduğunda eğer açıkta o an işlem yapılan bir ürün ise ya bıçağı değiştiriyorlar, yahut da temizliyorlar. Kızartılmış ürünlerde de ürünün diğer hangi ürünlerle aynı kazanda kızartıldığını bazen siz sormadan bile söyleyip haberdar ediyorlar. Biz de de serbest olmalı tabiiki, sonuçta herkesin böyle bir hassasiyeti yok. Sanki bütün ülke Müslüman yahut Yahudi, ya da bu konuda hassasiyet sahibi. Yemek isteyen neden reyonda bulamasın? Şimdiye kadar bir gövde gösterisi gibi izin verilmemiş olması abes. Domuz da lanetli bir varlık değil, inancı gereği bazılarımız yemiyor. Mesele isteyenin satın alabilmesi istemeyene gizliden yedirilmemesi. Bazı arkadaşlarım çocuklarına içinde domuz figürü yahut hikayesi olan hikaye kitaplarını bile okutmuyor. İnsan düşünceden taklide, otomatik pilota geçince işte sürekli devinim halinde bir idrak ve düşünce uğraşından da sıyrılıyor ama her şeyin içi boşalıyor, ritüelleşiyor.
Bu kısa notum vesilesiyle bir arkadaş: Peki domuz etinin serbest olması beraberinde bir ticaret getirisi olarak özel çiftlikler kurulmasına ve domuz ticaretinin yaygınlaşmasına sebep olmayacak mı? Yani bu ülkede ben işte çağdaşım diye mahalle aralarında alkol alıp sarhoş olup insanlar oraya buraya saldırırken, domuz etini de göstere göstere yemek için talebin artmasına sebep olmayacak mı? Metninden anladıklarım itibari ile katıldığım yerler malûm, ama benim ülkemin kimliği daha değişmedi. Yani başka dinlerden insanlarla -ki osmanlı bunun en güzel örneğidir- hoşgörü ve birlikte yaşamak gayesi muhakkaktır fakat kimliğimiz islamdır. Bir çözüm olarak senin söylemine göre en azından domuz eti ve domuz eti olmayan arasında farkın ortaya çıkmasına sebep olunur fikri Türkiyede tutmaz. Domuz eti satan kasap abilerimiz belki kentlerde mecburiyetten hassasiyet göstermek zorunda oldukları için farklı bıçak kullanabilirler geçişlerde ama taşrada yani anadoluda bu mekanizma yürümez. Tek bıçakla akşama kadar hayvanın heryerini kesen abilerimiz var. Başka ülkelerdeki iş ahlakı ve ahlak çerçevesinde bizde yürümüyor işler, yıllarca almanyada yaşayan babam hep derdi" almanlar müslüman olsa cennete giderler" adamların hassas olduğunun binde biri kadar olamıyor iken, bizde domuz etinin serbest olması da çok farka yol açacağını sanmıyorum. Bence insanların içine Allah korkusu aşılamak lazım... kanaatindeyim.
D: Sanırım Türkiye'de resmi olarak domuz etinin şimdiye kadar serbest gözükmemesi özel çiftliklerin olmadığı fikrini insanlarda yaygınlaştırıyor. Türkiyedekilere ilave olarak yurt dışından da tırlarla gönderildiğine şahit olanlar tanıyorum. Her şeyin temelinde bir empati eksikliği yatıyor sanırım. Yurt dışına çıkmadan evvel de bu konuda aynı düşünüyordum fakat tabi şahit olduklarım örneklendirmemi zenginleştiriyor. Mesela farklı ülkeler de dini kesim hassasiyetleri olmadığı halde bu tür alternatifleri sunmayı reddetse buraya gelenler et yiyemez ama bir reyonda Zabiha et ve genel müşteriye hitap eden et de, Kosher et ayrı ayrı sunuluyor. Kimi yerlerde yaygın şekilde sadece Müslümanlara ya da sadece Yahudilere hizmet sunan kasaplar da var. Ama bir reyondan et alırken ondan vermeyeyim şu yandakini Müslümana kestirdik diyebiliyor bir satıcı. Yasak bu sorumluluktan kaçmayı ve domuz eti yemeyi tercih edenleri yok saymayı kolaylaştırıyor.
Kimliğimiz derken sadece kendinizden bahsetmeniz bence en sağlıklısı böylece herkese koca devlete kefil olma yükünden de kurtulmuş olursunuz. Bir insanın yaşantısı önemli, ama sanırım resmi kimliklerle vicdan tatminleri yaşıyoruz. Ben şahsen resmi kimliğimde sınırlı bir ifadeyle inancımın yazılı olmasından bile rahatsız oluyorum. Devletin de herhangi bir inancı resmi dini olarak ilan etmesi problemli geliyor. Çünkü bu diğer inançtan insanları isteyerek ya da istemeyerek öteki haline getiriyor, fiziki olmasa bile psikolojik bir baskı oluşturuyor. İnsan iradesiyle inancını seçer. Devlete canlı bir varlık, iradeli bir insan muamelesi yapıp dışarıdan ona din giydirmek bana sıkıntılı geliyor. Böyle algılayınca baba rolu de daha niceleri de üretliyor. Önemli olan onun azalarının adil işlemesi.
Domuz eti arz talep meselesi olması gerekir diğer etler gibi o zaman zaten Anadolu'da da sadece talep olan yerlere gönderilir. Devletin burada benim inancıma göre yasak ayağına yatması aslında inançla değil daha çok teftiş sorumluluğundan kaçıp göz yummasını doğuruyor sadece. Kimse satılmayan bir ürünü reyonunda çürütmek istemez. Her kasap, şarküteri bu serbestiyeti kullanacak anlamına gelmez bu izin. Devletin izin verip kontrolleri arttırması gerek şahsen ben Türkiyede daha fazla endişe duyuyorum ne yediğime dair yasak olduğu halde. İzin var olduğunu kabul edip teftiş sorumluğu getirir sadece şimdiye kadar asıl kayıp olan bu.
Domuz etinin kendisi de lanetli değil. Aynı oruç gibi bir terbiye ve sakınma modeli. Buna rağmen et kalitesi yüzünden de şahsen yanlışlıkla da yemek hoşuma gitmez ama mesela oruçluyken yanlışlıkla yemek yediğimizde nasıl sıkıntı yoksa domuz eti yediğimizde de ruhumuz zehirlenmez, elimizden geleni yaptıysak sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Zaten Türkiyede muhtemelen hepimiz birkaç tane yemişirizdir toplamda:) Başka ülkelerdeki iş ahlakına gelince, Batı'da da herkes ahlakından yapmıyor, devlet devletliğini yapıyor bu konuda yaptırımlar uygulayıp insanları kar zarar hesabıyla hizaya sokuyor bizde o yok. Bunun yerine bu sorumluluktan sıyrılmış "dinimizde" yasak deyip göz yuman bir sistem var, sıkıntı sadece bireylerde değil. Ama bireylerin bu yasak kolaycılığını yutup devletin yapmadığı sorumlulukları görememesi ya da görmemesi de ana problem. Cevap yazmama vesile olup konuyu genişleten yorum için teşekkür ederim.