[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

7 Ekim 2013 Pazartesi

oto/biyografi


Vaktiyle bir dostum vesilesiyle İstanbul'da bir "Felsefe" dersine katıldığım birinin dün kişisel bilgiler diye internette bir yerlerde düştüğü nota denk geldim. Resmen irkildim. Şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok hazin diye geçirdim içimden. Ama anladığım kadarıyla ciddi yazılmış ifadeler bunlar. Kendi adıma korktum kendimden, ileride nelere dönüşebileceğim(iz)e dair bir ürküntü. Bu not direk şahsına dair bir eleştiri içermiyor aslında, bilgiler büyük ölçüde doğru da olabilir. Yine de sanırım insan kendinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsettiği zaman daha rahat bonkör davranabiliyor. Otobiyografik bilgilerin biyografik dille yazılmasının ardında da enteresan bir psikoloji yatıyor olsa gerek. İnsanın kendinden rahatlıkla böyle bahsedebilmesi enteresan geldi. Yeni bir şey değil aslında, çok daha gariplerine denk gelebiliyoruz. Sanırım böyle bir şey beklemediğimden dolayı daha çok etkilendim.  Hakkımda kısmında şunlar yazıyordu:
 
"Yüksek bilgi birikimiyle kesişen akıcı üslubu ve dinleyeni avucuna alan tarzıyla kendisini dinletmeyi beceren, asıl vak'a olan zihininde toplardıklarını aktarma mefhumunu pek alâ içselleştirmiş olduğu belli, farklı etkinlikler çerçevesinde verdiği dersler ve seminerler yoluyla karşılaşılabilecek olan yazar, sosyolog."

Bu da insanlık hallerimizden biri. Bir şahitlik olarak buraya da not düşmek istedim yoksa herkesin kendine göre sebepleri var. Her hal insan için. Sekeriz halden hale, güleriz ağlanıcak halimize.

İlaveten bir yazı daha paylaşayım:

http://www.itibardergi.com/2013/08/15/ducane-cundioglunu-ara-sokaklara-geri-cagirmali-ibrahim-pasali/

Bir de sanırım şu ana dek denk geldiğim en güzel otobiyografilerden biri doğum tarihinden sonra tire ve soru işaretiydi.