[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

17 Kasım 2013 Pazar

N. Aksop anısına


Evlat dedi, sanıyor musun ki hayat yolculuğu bir tek sana çetin.

Şu dünyada nice hevesi sigaramın ucunda biriken kül gibi silkelemişimdir. Şu pencerede biriken buğu kadar kalıcı sevinçlerden fazlası düşmedi payıma. Ve şu duvarda titreyen gölgeler kadar değişkendi acılar. Bir çınarın kovuğuna saklandığım da oldu, bir osuruk ağacının gölgesinde dinlendiğim de. Ne gölgesi gölgeydi ne kokusu serince bu hayatın. Ahırdaki atımın dört nala gidişi gibi biteviye koştuğum ve konuştuğum olduysa da çokça bineğimin arpayı çiğneyişine denk düştü kelamım. Yani çok düşündüm az söyledim. Az söyledikçe çok eyledim. Şu iki bayram arasında bile atımın yelesindeki teller sayısınca cümle yutkundum da yine az geldi bu dünyanın kursağıma dizdiği yutkunuşu doğuran hayrete. Nice zaman kendimi dut ağacında asılı seyrettim de, dutun, incirin kokusu beni bu amelimden vaz geçirdi.

Sakın ha hayvanları hakir görme,
geviş getirmek,
bir lokmayı çokça çiğnemek,
az konuşup, kararında eylemek,
çokça seyreylemek imandandır.

Bir huş ağacı sessizliğinde dinledim tüm söylediklerini. Sonra, ahırdaki atın kuyruğundaki teller adedince ben de payıma düşen sükutu döşümde demleyip kalktım da, döşeğimdeki yerime geri döndüm. Uyudum. Rüya değilmiş. Yarının düşüne uyandım.