[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]
15 Ocak 2014 Çarşamba
Dedi;
"Nerde, nasıl bir dua ettin de yokluktan bu varlığa getirdiler seni. Şu kadar aklım, bu kadar zekam ve boyum, göz rengim şöyle mi olsun dedin? Madem bu değirmeni sen kurmadın, anla ki suyu senin duan ile akmıyor. Balık dua ile mi denize girdi. Yoksa köstebek; ben toprak kazıcıyım bana göz verme mi, dedi. Sana lazım olan, verilmiş olandır, istediğin ise sınayış tuzağın... Toprak gökyüzünden hiçbir şey istemez, bilir ki oradan ne geliyorsa yararına olan budur...
Felek nedir biliyor musun? Özenle büyüttüğün otu yolup bir eşek sıpasının önüne kolayca atan şeydir. Feryadların, aslı yanmış, elden gitmiş ot içindir. Ot senden uzağa düştüyse eşeklikten kurtuldun demektir. İsyan yerine elden çıkana sevin...
Uyku kılıcını çekip boyunları vurdu mu, ortada ne senlikten, ne de benlikten eser kalır. Sende, bende iş görenin dalgası her sureti çöp gibi sahillere savurur. Nerede o söz söyleyenler, iş görenler? Sözleri, işleri ortada kalır. Madem vardın, kurbanlık koyun gibi uykunun asıp istifledigi er, şimdi bir meydana çık. Güneş iğne ve ipliğini alıp döndü mü, her başı yerine diker. Senlik ,benlik panayırı yeniden kurulur..." M. F. Şahin