[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

8 Mart 2014 Cumartesi

Proje ve Kariyer Fetişizmi



Sırrı Süreyya Önder'in ifade ettiği "Proje Fetişizmi" mevzusu çok önemli ve kulak verilmeye değer. Aslında bu illet ve türevleri her alanda kendi paçamıza takılmamıza vesile oluyor. Geçenlerde, vaktiyle atıldığım Kadıköy İHL'nin erkekler mescidinde Esra Erdoğan'ın katılımıyla Kariyer Günü Programı düzenlenmiş. Ne yaman çelişkidir. İçselleştirilip, garipsenmez olmuş ne kadar garip haller üzereyiz. Bir zaman evvel böyle bir programın okul mescidinde yapılacağını organize eden hocalara söylesek eminim istihzayla gülerlerdi. Belediyeyle ilgili konuya dönersem: partilerin, belediyelerin insana, doğaya, fıtrata rağmen göz doldurmak, cep doldurmak için şişirerek yaptıkları ya da vad ettikleri aslında tahripkar "projelere" bu kadar bel bağlamak, yahut da belediyeye talip olup bu tutumu reddedenleri sürekli bunlar üzerinden sorguya çekip değerlendirmek hiç makul değil. Sırrı Süreyya Önder'in dediği gibi, sanki bugünün belediyecileri, belediyecilik fakültesinden mi mezunlar!?. Parası olan seçim öncesinde birkaç dosya proje ısmarlıyor o kadar. Bu şişme projelerin bazı adayların elinde olmayışı neye tekabül eder ki? Bence bir belediye başkanı zaten ehil insanları organize edecek irade ve kapasiteye sahip olup, vicdan sahibi ve ufku geniş olmaklığıyla bu işi proje fetişistlerinden hayli hayli güzel kotarır. Seçildikten sonra iş bitiren, ehil insanları kadrosuna aralak şişme projelerden çok daha güzel çalışmaların altına imza atabilirler. Önder'in katıldığı programda Proje Fetişizmi tanımını parça parça edeceğiz deyip muzipçe gülmesi de hoştu. Kazanmamız da gerekmiyor, etkili bir kent muhalefeti kazansak yeter demesi ise hepsinden daha değerli...