[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

15 Mayıs 2015 Cuma

yatılı okul hatıraları vol. 70989765

Benim için Kuş Gribi demek, yatılı okul demek. Ne zaman kuş gribiyle ilgili bir habere denk gelsem geçmişi anımsıyorum. Kuş Gribi vakaları arttığında tavuk üreten firmalar ellerinde kalan, satamadıkları tavukların hepsini bizim yemekhaneye bağışlarlardı. Sonra işin yoksa, sabah akşam tavuk ye. Bari klasik Kemal Paşa tatlısı yerine arada Tavuk Göğsü tatlısı da çıksaydı baheneyle, ama nerde.
Bu ve benzer sebeplerle, ikinci senemde yemekhaneye inmeyi bırakıp sürekli bahçede yahut da merdivenlerde çay, kahve yanında da Probisle beslenmeye başlamıştım. Probis resmen bağımlılık yapmıştı. Sadesine göre daha az rağbet görmesi, daha zor bulunması hayret bir durum. Özledim bak şimdi, olsa da yesek. Bu arada normal zamanlarda yolu düşmeyen tavuk üreticilerinin kuş gribi yüzünden mal ellerinde kalınca birden hayırsevere dönüşmelerini de zihnimde nereye koysam bilemiyorum hala. Ama içinde bazı laflar birikmiş. Tam klasik şark kurnazı kafası. Bunun bir faydası vejeteryan olmasam da (Vejeteryanlar da bir açıdan Feministler gibiler zira. Yersiz bir agresiflik ve üstencilik ağır basıyor bünyelerinde.) pek etçil biri olmamaklığımı pekiştirmeleri denebilir.