[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

2 Eylül 2012 Pazar

Hukuk Guguk! incilerimiz Dökülmesin!



Müsteşarlıkta hukuk müşaviri olan birinin kardeşi bahsediyor:
Bir restorantta yemek yerken eğer masadan çatal vs bir şey düşerse asla eğilip yerden siz kaldırmayın diye ders verilmekteymiş kendilerine. Şimdi daha yolun başında kendi düşürdüğü çatalı bile kibirle kendi almayan, kendilerine bu şekilde ve daha nice şekillerde telkinde bulunulan insanların hukuk müşavirliğinden anca Firavuncuklar, Hamancıklar çıkar. Yazık...

Bazılarımızsa kapımızı kendimiz açar, taburemizi kendimiz çeker, söküğümüzü kendimiz dikeriz. Çatalımız düşerse eğilir kaldırırz, hatta garson hayli yorulmuştur deyip masadan kalkarken tabapları üstü üstte toplar, dağınıklığı seyreltiriz, ama Firavunların karşısında rantımız için eğilmeyiz. Şükür...

Beni hayrete düşüren bir başka örnekse: Hukuk alanında öğretim görevlisi bir arkadaşın kardeşi, yanlışlıkla kendi hesabı sanıp öğretim üyesi memur kardeşinin internet hesabında memleketteki bir zulme dair yayınlanmış bir yazıyı beğendi diye kendisinin panikle alelacele beğenme işlemini geri alıp gözümüzün önünde başımız derde girmesin mealinde bir şeyler gevelemesi. Bu şablondaki Hukukçu hocalar mı zulme baş kaldıran hukukçular yetiştirecek yani!? Muhafazakar idealizmlerinizi seveyim.

Tabi bu "mütevazi" örnekler bizim uzağımıza düşen bahsi geçen hayatlardan patikamıza sızan birkaç ayrıntı. Az biraz muhtelif vesilelerle tımar olmuş nefisler böyle ise, diğerlerini düşünemiyorum...

Yıllar önce 28 Şubat döneminde Bursa'da yapılan eylemlerden birinde o zamanlar kıymet verdiğim, şimdilerde belediye başkanları ve malum bir partinin azalarıyla bir umut yemekten yemeğe koşan bir hocam eylem sırasında barikatı delmek için kalabalığı ittikçe önlerindeki insanların sürekli yana kaydıklarını ancak polislerle burun buruna gelip darpedildikten sonra farkettiğini içerleyerek anlatmıştı renkli panzer suları takım elbiselerinin paçalarından akarken... Fiziken acı verecek durumlarda insanların böyle tutumları can havliyle sergilemesi makul sayılabilir fakat bu daha farklı durumlarda yaşandığında hiç de insani olmuyor. Devran dönüyor, insanlar kendi elleriyle öğütülüyor. Rabb ayaklarımızı hayr üzere sabit kılsın... Dilsizmütercim021602092012