[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

4 Aralık 2012 Salı

ey yedi yaş


ey yedi yaş
ey yola çıkmanın mucizevi an' ı
senden sonra ne varsa yok olup gitti, cehalet ve çılgınlık içinde

senden sonra
kuşlarla
rüzgarla
aramızda
güçlü bir aydınlık ve zindelik bağı olan o pencere
kırıldı
kırıldı
kırıldı senden sonra o
su, su, sudan başka tek kelime etmeyen
topraktan bebek
suda boğuldu

senden sonra ağustosböceklerinin sesini öldürdük
ve alfabenin harflerinden yükselen zil sesine
ve silah fabrikalarından yükselen düdük seslerine bel bağladık

senden sonra oyun yerimiz olan
masaların altından
masaların ardına
masaların ardından
masaların üstüne vardık
vemasaların üstünde oynadık
ve yitirdik, senin rengini ey yedi yaş

senden sonra biz ihanet ettik birbirimize
senden sonra biz bütün yadigarları
kurşunlarla ve saçılmış kan damlalarıyla sildik

sokak duvarlarının alçılanmış şakaklarından
senden sonra meydanlara yürüdük, bağırdı:
"yaşasın!"
"kahrolsun!"

ve meydanların hay huyunda, uyanıklık edip şehre gelen
şarkıcıya, üç-beş kuruş kazandırmak için el çırptık
senden sonra birbirimizin katili olan bizler
aşkı yargıladık
ve öyle ki kalplerimiz
ceplerimizde endişeliyken
aşkın payını sorguladık

senden sonra biz, mezarlıklara yüz sürdük
ve ölüm, büyükannenin çarşafının altında nefes alıp veriyordu

ve ölüm, öyle güçlü bir ağaçtı ki
başlangıcın bu tarafındaki diriler
kederli dallarına adak çaputu bağlıyorlardı onun
ve sonun öbür tarafındaki ölüler
fosforlu köklerini kemiriyorlardı onun
ve ölüm o türbede oturmuştu ki
dört yanında ansızın dört mavi lale
beliriverdi

rüzgar sesi geliyor
rüzgar sesi geliyor ey yedi yaş

kalktım ve su içtim
ve ansızın hatırladım
körpe ekinlerin
çekirgelerin hücümundan nasıl korktuklarını
daha ne ödenmeli
ne kadar ödenmeli daha
bu beton küpün tamamlanması için

biz yitirmiş olamamız gereken ne varsa
yitirmişiz
ışıksız, yola düşmüşüz biz
ve ay, ay, o şefkatli kadın, oradaydı hep
ve çekirgelerin hücumundan korkan körpe ekinlerin üzerinde
kağir bir damın ardında kalan çocukluk hatıralarına

ne kadar ödenmeli daha
füruğ