[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]
29 Mart 2013 Cuma
Otobüste
Otobüste iki koltuk önümde oturan orta yaş üzeri bir kadın belli aralıklarla yanında taşıdığı fırça tarakla saçlarını tarayıp durdu yolculuk boyunca. Saçları fırça darbeleriyle kabardıkça etraftakilerin garipser kaçamak bakışlarından hoşnut saçlarını arkaya doğru atarken göz ucuyla da otobüs camından kendini süzüyordu. Ona bakarken aklıma yolda gördüğü yaşlı kadınlara, kendisine fiziken cazip gelmeseler de muzipçe laf atan bir yakınımın rahmetli ağabeyi geldi. Yanında yürürken bu eyleminden utanıp, neden böyle davrandığını srogulayan kardeşine; şimdi bana kızıp söyleniyorlar ama eve gittiklerinde demek hala birilerinin dikkatini celbedecak kadar güzelim deyip sevinirler. Böyle hissetsinler diye hayrına laf atıyorum diyen enteresan bir insanmış. Önümde oturan ve dakikalardır saçlarını tarayan bu kadın da ilgi ve iltifat açlığı çektiğinden mi böyle yapıyor acaba diye düşündüm bir müddet. Sonra otobüsten inerken gidip yanına birkaç güzel şey söylesem tepkisi ne olur acaba dedim içimden. Ama arkasında oturuyordum ve bulunduğum noktadan öne doğru yönelip bunu gerçekleştirmek biraz yapmacık olur gibi geldi. İnmek için yanımdan geçerse yahut da son durakta beraber inersek bu düşüncemi gerçekleştirmeye karar verdim. Son durakta ön kapından inmeye meyletmişken yanına yaklaşıp: Afedersiniz, çok güzel saçlarınız var dedim. Sevinmiş bir ses tonuyla, teşekkür ederim dedi, sonra otobüsten inip ayrı yönlere doğru yola koyulduk.
Akabinde kaldırımda tallitlerinin püskülleri ceketinden sarkmış, elinde puroyla yürüyen Ortodoks bir Yahudi bana gülümseyerek Selam verip, ne güzel bir hava değil mi, dedi. Ben de selamına karşılık verdim. O da benim tebessümüme vesile oldu. Sevindim. Çünkü alışveriş mağazalarında ya da kütüphanelerde göz göze gelip selam verdiğim Yahudiler, bilhassa kadınlar genelde selamımı havada bırakıyorlar birkaç sınıf arkadaşım dışında. Selamı hal ve kal ile kimsenin tekelinde sınırlamadan yayabilsek böyle, ne güzel olur...
