[İman ile küfür dahi hicab imiş bu yolda, küfürle sefalaştım imanımı yele verdim. Yunus Emre]

7 Nisan 2013 Pazar

Doymak



"Bir türlü doyamadığınız, aslında ihtiyaç duymadığınızdır." Eric Hoffer
 
ihtiyaç duymadığımız halde varlıklarından hoşnut olduklarımız için muhtemelen geçerli değildir bu durum ama o zaman da sanırım bir doyum ya da doyumsuzluktan bahsetmek ne kadar doğru olur emin değilim, üzerine düşünmeliyim. doyumsuzluklarımızın fevriliğinden dem vuruyor gibi. doyamadıklarımıza ve ihtiyaç duyduklarımıza, asli ihtiyaçlarımıza şahsen kendi içimizde bakmamız gerek, bana bu sağlamayı yaptırdı az çok ve yakın geldi söylemeye çalıştıkları... doyuma ermek için meylettiklerimizin hakikati ıskaladığıyla ilgili gibi bu ifade.

zaten fazla doymak diye bir şey yok bence, doyulabilecek şeyler için bir doyum sınırı vardır. ya doymuşsundur, ya açsındır ya da tokluk sınırı aşmışsındır. ama her şeyi ihtiyaç bazında yaşamak, görmek de sıkıntılı olabilir. varlığından hiç haberdar olmasak ihtiyaç duymayacağımız şeyler de var ve onlara şahitlik etmek de farklı bir güzellik. tabi burda sahip olma, hükmetme, doyum nesnesi kılma durumlarından da azad olduğumuzda/n olay ayrı bir tat alıyor... 

kır çiçeklerine ihtiyaç duymayabiliriz ama onların talep etmesek bile, şahitliğimizle bize verdiği doyum açlığını çektiğimiz bazı şeylerin doyum noktasının da üzerinde olabilir mesela...